Antović and Mirković v. Montenegro – 70838/13 Sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı
Başvuranlar, üniversitede öğretim üyesidir. Dekanın birkaç amfiye video kamera koymaya karar vermesinden sonra öğretim üyeleri Kişisel Veri Koruma Ajansı’na şikayette bulunmuşlardır. Ajans, şikayeti kabul ederek, kameraların kaldırılmasına karar vermiş, özellikle de insanların ve eşyaların güvenlik tehlikesi içinde olduğuna dair hiçbir kanıtın bulunmaması, üniversitenin eğitimin gözetlenmesine sebep olarak belirttiği gerekçelerin meşru olmadığı, bu nedenle de güvenlik kamerası uygulamasının getiriliş amacının Kişisel Verileri Koruma Yasası’nın 36. Maddesini karşılamadığına hükmetmiştir.
Bu karar, üniversitenin öğretim de dahil olmak üzere kamu yararına faaliyet gösteren bir kamu kurumu olduğu gerekçesiyle yerel mahkemeler tarafından bozulmuştur.
Yerel mahkeme, amfilerin tıpkı bir mahkeme salonu veya parlamento gibi, öğretim üyelerinin asla yalnız kalmadıkları bir çalışma alanı olduğu ve bu nedenle de ihlal edilebilecek bir gizlilik hakkının bulunmadığı gerekçesiyle toplanan verilerin kişisel veri olarak değerlendirilemeyeceğine karar vermiştir.
AİHM’e göre ise, üniversite amfileri öğretmenlerin işyerleridir ve sadece öğrencilere öğretim faaliyetinde bulundukları bir yer değildir. Amfiler aynı zamanda öğretmenlerin öğrencilerle etkileşime girdikleri, karşılıklı ilişkilerini geliştirdikleri ve sosyal kimliklerini inşa ettikleri yerdir.
Kararda, işçilerin gizli kamera ile gözetlenmesinin özel hayata hatırı sayılır bir müdahale olduğunun mahkemece zaten kabul edildiği, kameranın gizli olmaması, aleni olması durumunda dahi mahkemenin bu kabulden ayrılmasını gerektirecek bir sebebin bulunmadığı ifade edilmiştir.
Ayrıca mahkeme, işçilerin özel hayatı ile ilgili kısıtlamaların yapıldığı işyerlerinde dahi, sosyal hayatın sıfıra indirilemediğini, özel hayatın kısıtlandığı işyerlerinde dahi, özel hayata saygı hakkının var olmaya devam ettiğini ifade etmiştir.
Mahkeme, üniversite amfilerinde gizli olmayan kamera ile toplanan verilerin başvuranların özel hayatı ile ilgili olduğuna ve 8. Maddenin uygulanabilir olduğuna karar vermiştir.
Kamera gözetimi yapılabilmesi için gerekli koşullar, Fransız ilgili mevzuatında (Kişisel Verilerin Korunması Yasası’nın 36. maddesi) açıkça belirtilmiştir. Ancak, mevcut davada, Kişisel Verilerin Korunması Ajansı kararında da yer aldığı üzere bu koşullar gerçekleşmemiştir.
Mahkeme, dörde üç oy çokluğu ile, başvuranların özel hayatlarına yönelik müdahalenin, 8. Madde bağlamında yasaya uygun olmadığı sonucuna varmış ve 1.000 Euro manevi tazminata hükmetmiştir.
Av. Merve Gül KAZAK
Bir cevap yazın